Apple ARKit 2.0 – Giyilebilir Teknoloji Devrimi Yakın
Apple tarafından her yıl düzenlenen WWDC geliştirici konferansı, Mayıs’ın ilk haftasında her zamanki gibi düzenlendi. Sahneye çıkan Apple yetkilileri, yeni yazılım özelliklerini duyurdular fakat yeni birkaç Apple Watch kayışı dışında hiçbir şey tanıtmadılar. Durum dışarıdan bakınca böyle görünse de aslında şeytan detaylarda gizli. Firmanın yeni Artırılmış Gerçeklik (AR) özelliklerini taşıyan ARKit 2.0 yakında gelecek giyilebilir teknoloji devrimine yönelik izlere sahip.
Blooomberg tarafından daha önce ortaya çıkarılan rapora göre Apple’ın üzerinde çalıştığı “T288” kod numaralı giyilebilir AR gözlük, tahminlere göre 2020 yılında tanıtılacak. Tabi bu durumun hiç gerçekleşmeme ihtimali de hala güçlü. Bu ya da başka herhangi bir ürünle ilgili hiçbir şey söylemeyen Apple; giyilebilir teknoloji, akıllı gözlük gibi sözcükleri bile kullanmaktan kaçındı. Peki rapordaki gibi bir gözlüğün üzerinde çalışıldığını nereden anlıyoruz? ARKit 2.0.
Öncelikle biraz geçmişten bilgi vererek bu konuya girelim. ARKit ilk olarak geçen yıl yine WWDC konferansında tanıtılmıştı ve o zamanlar sadece bir test tabanıydı. 6d.ai’nin CEO’su Matt Miesnieks, ARKit’in ilk jenerasyonu hakkında “Her uygulama bir adaydı” şeklinde bir yorum yapıyor ve ekliyor: “Bir uçağınız vardı ve oyunu bu uçaktan oynayabiliyordunuz, her şey bundan ibaretti. Eksik olan iki şeyden biri çok oyuncunun eksikliğiydi, yani sizin gördüğünüzü bir başkası göremiyordu. Diğeri ise süreklilikti. Bunun eksikliği, bir adaya yerleştirilen binanın sadece o sırada orada olmasına sebep oluyordu. Daha sonra aynı yere geldiğinizde o bina yok oluyordu.”
Apple ARKit 2.0 Demosu
Apple’dan Craig Federeighi tarafından konferansta ARKit 2.0 üzerine eklenen özelliklere değinildi. Bu özellikler bildiğiniz üzere süreklilik ve “paylaşılan deneyimler” şeklinde oldu. Apple’ın sahnede uyguladığı demolar, bu özellikleri oldukça başarılı şekilde sergiledi. Bunlardan en çok dikkat çekeni, iki kişinin karşılıklı olarak sanal tahta blokları sanal sapanlarla taş atarak devirmelerini içeren bir oyundu. İki farklı oyuncu, karşı karşıya aynı sanal şeyleri iPad ekranlarında görüyorlardı. Bu oyun tıpkı Angry Birds ile Pokémon Go karmasıydı diyebiliriz. ARKit’e dahil edilen diğer güncellemelerin de katkısıyla tüm bu deneyimler daha gerçekçi, kaliteli ve akıcı hale getirilmişti. Sahnede tanıtılan bir diğer uygulama ise Measure adlı basit mesafe ölçme yazılımıydı. Bu yazılım ise oyunun aksine işlevsel olarak gerçek hayattaki nesnelerin boyutlarını ölçmekte kullanılmak üzere tasarlanmıştı.
Sahnede dikkat çeken bir durum, her iki demonun da iPad’ler üzerinden sergilenmesiydi. Bir tablet bilgisayarı omuz hizasında ne kadar süre tutabilirsiniz? iPad’ler her ne kadar hafif olsa da bu süreye pek de uzun diyemeyeceğimiz kesin. İşte tam da bu noktada Apple, gizlice elini açık etti. Greenlight Insights firmasında analist görevini yürüten Alexis Macklin, konu hakkında şöyle diyor: “Eminim mobil AR teknolojisinin gelecekte nerede olacağını bir insanın ellerini havada ne kadar tutacağına bakarak kestirebilirsiniz.” Apple’ın Measure uygulaması mobil AR’ın günümüzde insanların hayatına ne kadar katkı yapacağını gösteriyor oluşu, bu alanda da bir pazar olacağını açıkça kanıtlıyor. Hiçbir kurulum gerekmeden cepten çıkar çıkmaz kullanılabilen bir AR uygulaması, uzun süreli bir kullanıma da sahip değil. Üstelik fiziksel bir aletin yerine geçiyor. Daha ne olsun?
Apple’ın şuan ARKit 2.0’a eklediği özelliklerin detaylarına girdiğimizde fark ettiğimiz şey, firmanın geleceğe yönelik yatırım yapıyor oluşu. Aynı özellikleri Google’ın da kendi AR teknolojisine eklediğini hesaba kattığımızda her iki devin de benzer yol haritalarına sahip olduğu varsayımında bulunabiliriz. Bu yol haritası, tabiki daha sadece bir başlangıç.
Günümüzde hayatımıza giren AR teknolojisinin sadece başlangıç olduğu ve gelecekte bizi çok daha gelişmiş şeylerin beklediği, firmanın şimdiki çalışmalarından çıkarılabilecek en iyi sonuç olacaktır.
Hangi bilim kurgu filminde insanların ellerinde devasa tabletler tutarak sanal gerçeklikle etkileşime girdiğini gördük ki?